Pratik Bilgiler

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

Muhasebe Standartları

» Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. Resmi Gazete

DUYURULAR

VERGİ DENETİMİ VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK

Vergi Denetimi ve Yeminli Mali Müşavirlik

 

Devletin vergi gelirlerini arttırma yöntemlerinden birisi de vergi denetimi yolu ile beyan edilen vergilerin doğruluğunu araştırmaktır.

 

Ancak uzun yıllardır bir gerçek var ki, inceleme oranı yıllık %3 ‘ü geçememektedir. Bunun başlıca sebebi inceleme elemanlarının sayısal azlığı ve 2,5 yıl ortalamasında çıkan vergisel af yasalarıdır.

 

Kayıt dışılığı önlemek ve vergide kayıp ve kaçakları en aza indirmek her hükümet programının olmazsa olmaz hedefleri arasında yer almıştır. Umarız ve dileriz ki bir gün kayıt dışı sıfır olsun…

 

İşte bu düşüncelerle vergi denetiminin daha etkin ve geniş bir kadroyla yapılmasına imkan tanıyan 3568 Sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu 13.06.1989 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Kanunun 2/A maddesinde muhasebe ve mali müşavirlik mesleğinin konusu belirlenerek meslek gerek öğrenim, gerekse yapılacak işlerin çerçevesi ile yasal bir zemine oturtulmuştur. Bu mesleği icra edenlere ise Serbest Muhasebeci Mali Müşavir unvanı verilmiştir.

 

Kanunun 2/B maddesinde ise A bendinde sayılan işlerden defter tutma ve beyanname düzenleme işleri hariç olmak üzere danışmanlık ve bilirkişilik gibi işlerin yanı sıra tasdik yetkisi verilen meslek mensuplarına ise Yeminli Mali Müşavirlik unvanı verilmiştir.

 

Yeminli Mali Müşavirler yasanın kendine verdiği yetkileri başta Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere diğer Bakanlıkların Tebliğler çerçevesinde kullanmaya devam etmektedirler.

 

Vergi İdaresi açısından konuyu açıklamaya çalıştığımızda, Tam Tasdik (Kurumlar ve Gelir Vergisi mükelleflerinin yıllık beyannamelerinin tasdiki) ve KDV ve ÖTV İadeleri ve de yetki verilen tüm konularda tasdik işlemlerini sürdürmektedirler.

 

Tam Tasdik müessesesi (belirli işlemler yapanlar hariç) zorunlu olmamakla birlikte uzun yıllardır yıllık ortalama 35.000 mükellef tarafından kabul görmektedir. Bu mesleğin icrasına ve icra edenlere güvenin önemli bir göstergesidir.

 

Bu memnuniyet sadece vergi mükellefleri tarafından değil, vergi idaresi tarafından da gözlenerek takdir edilmiştir. Türmob yöneticilerinin Gelir İdaresi Başkanlığında yaptığı son görüşmelerde Tam Tasdik Sözleşmesi ile Yeminli Mali Müşavirlerle çalışan firmalardaki Sahte Belge Düzenleme ve/veya Kullanma fiillerinin yok denecek kadar az olduğu tespitinden hareketle yeni gelişmeler olacağı sinyalleri alınmıştır.

 

Güncel kriterlerle kapsam içinde olması gereken firmaların sadece üçte biri kapsama gönüllü ve/veya KDV İadelerindeki kolaylıklar nedeniyle giriyorken, hazırlanan kanun tasarısıyla;

 

Satış ve Bilanço Aktif büyüklükleri dikkate alınarak Tam Tasdik zorunlu hale getiriliyor. Ayrıca; demir-çelik ve alüminyum gibi bazı sektörlerin büyüklük rakamına bakılmaksızın sisteme dahil edilmesi düşünülüyor.

 

Teşvikli yatırım harcamaları nedeniyle indirimli vergi ödeyen mükellefler ile, indirimli orana tabi KDV İadesi talep eden mükelleflerin de Tam Tasdik kapsamına alınması gündemde.

 

Her şeyden önce toplumda vergi bilincinin küçük yaştan itibaren yerleştirilebilmesi için her kademedeki öğretim kurumlarında gerekli girişimlerin yapılması ve vergi aflarından vaz geçilmesi olmazsa olmaz beklentimizdir.

 

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…