Pratik Bilgiler

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

Muhasebe Standartları

» Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. Resmi Gazete

DUYURULAR

ARTAN VERGİLER VE LAFFER EĞRİSİ

Artan Vergiler ve Laffer Eğrisi….

 

Son günlerde art arda açıklanan vergi artışları beni okul yıllarıma geri götürdü. Neydi bu Laffer Eğrisi? Tanım itibariyle;

 

Laffer eğrisi ekonomide vergi oranı ile hazinenin vergi geliri arasındaki ilişkiyi gösteren bir grafiktir. Grafik adını 1974 yılında bu eğriyi çizen Amerikalı ekonomist Arthur Laffer’den almıştır. Grafiğe bu adı veren kişi de bir ekonomi yazarı olan June Wanniski’dir. Ancak grafiğe esas olan görüş çok daha eskidir. Hatta 14. yüzyılda İbn Haldun’un da buna benzer görüşler ileri sürdüğü bilinmektedir.

 

Vergi oranı % 0 olduğunda hazinenin vergi geliri de doğal olarak 0 olacaktır. Tam tersine vergi oranı % 100 olduğunda ise üreticinin net kazancı 0 a düştüğü için üretici üretim yapmaktan vaz geçecek ve hazine vergi geliri yine 0 olacaktır. Ancak bu iki uç nokta arasında üreticinin üretim yapıp vergi verdiği bir bölge vardır.

 

İşte vergi verilen bölgede devlet birtakım gerekçelerle vergileri ve/veya vergi oranlarını arttırdığında daha az vergi toplayacaktır. Ayrıca vergilerin arttırılması piyasada dolaşan paranın azalmasına yol açacaktır. Paranın çarpan etkisi dikkate alındığında piyasada işlem hacminin daralacağı aşikardır. İktisat biliminin 2+2=4 olan bir formülü yoktur. Piyasa kendi şartlarında bir zemine oturacaktır.

 

Vergilerin arttırılmasına neden olan kaynak ihtiyacı en başta deprem bölgesinin yeniden inşası için gerekli kaynağı yaratmak olarak tanımlanabilir. Depremden kısa bir süre sonra Hatay’ın tüm ilçelerine gitmiş ve meslektaşlarımızla iç içe olmuş bir meslek mensubu olarak oradaki fotoğrafın normale dönmesinin zaman ve kaynak olarak çok zor olduğu göz önüne serilmiştir.

 

Bu vesile ile vergilerde yaşanan artışları şöyle sıralayabiliriz:

 

Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi:

 

MTV mükelleflerine 2023 yılına münhasır olmak üzere “Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi” ödeme yükümlülüğü getirilmiştir. Birinci taksiti; AĞUSTOS 2023 ayının sonuna kadar, İkinci taksiti ise, KASIM 2023 ayı sonuna kadar ödenecektir

 

Harçlar ile ilgili düzenlemeler:

 

8.7.2023 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 7344 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı tarifenin “II-Sürücü belgesi harçları” başlıklı bölümü hariç olmak üzere, tarifelerde yer alan ve 2023 yılında uygulanan maktu harç tutarları (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) %50 oranında artırılmıştır.

 

Ayrıca yolcu beraberinde getirilen telefon kullanım izin harcı 6.091 TL’den 20.000 TL’ye yükseltilmiştir.

 

13/07/2023 tarihli ve 32247 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 93 Seri No.lu Harçlar Kanunu Genel Tebliğinde; Harçlar Kanununa bağlı tarifelerde yer alan maktu harçların (maktu ve nispi harçların asgari ve azami miktarlarını belirleyen hadler dahil) 7344 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile artırılması üzerine yeni belirlenen tutarlar ilan edilmiştir.

 

Kurumlar Vergisi ile ilgili düzenlemeler:

Genel kurumlar vergisi oranı %20 den %25 çıkarılmıştır. Bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, elektronik ödeme ve para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri için ise %25 ten %30 a çıkarılmıştır.

 

Cumhurbaşkanına Geri Kazanım Katılım Payı tutarlarını iki katına kadar artırma yetkisi tanınmıştır.

 

Kurumların aktifinde en az 2 yıl süreyle tutulan taşınmazların satış veya devrinde uygulanmakta olan KDV istisnası uygulamasına son verilmiştir. Bu maddenin yürürlük tarihinden önce kurumların aktifinde yer alan taşınmazlar için değişiklik öncesi hükümleri uygulanacaktır.

 

Kurumların 19/1/2022 tarihli ve 7351 sayılı ile 4/4/2022tarihli ve 7394 sayılı Kanunlarla getirilen tam mükellefiyete tabi diğer yatırım fonu katılma paylarından elde ettikleri kâr payları ile katılma paylarının fona iadesinden doğan gelirler ve istisna kazançlarına kaynak oluşturan yatırım fonlarının katılma paylarının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesi kapsamında değerlenmesinden kaynaklanan değer artış kazançlarına ilişkin istisnaları kaldırılmıştır.

 

En az iki yıl süreyle kurumun aktifinde bulunan taşınmazların satış veya devrinden elde edilen kazancın %50 sini istisna tutan düzenlemeye son verilmiştir. Ayrıca 15.7.2023 tarihinden önce kurumların aktifinde bulunan taşınmazların elden çıkarılması halinde kazancın %50’si değil sadece %25 i istisna tutulacaktır.

 

Taşınmazların 1.1.2024 tarihinden itibaren Kısmi Bölünme işlemlerine konu edilmesine son verilmiştir.

 

Netice itibariyle;

 

Bir daha yaşanmamasını umduğumuz doğal felaketler sonrasında oluşan mali yükü topluma yaymak adına devletin vergi ve harç kalemleriyle düzenleme yapması kaçınılmazdır.

 

Ancak; Şubat 2023 sonrası ilk etapta bazı teşviklerden yararlanan mükelleflerden %10 vergi almak yükün topluma yayılması yönünden eksik kaldı. Bu yapılan düzenleme ile mali yük tam olmasa da tabana yayılarak adalet tesis edilmeye çalışıldı.

 

Vergi düzenlemelerine son ÖTV’deki oran artışlarını da eklediğimizde mal ve hizmet fiyatlarının artacağını varsaymak sanırım yanlış olmayacaktır.

 

Bu nedenle işletme ve aile bütçelerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekecektir.